Lozan Antlaşması ile Yunanistan’a azınlık olarak emanet edilen, ayrıca ikili anlaşmalar ve uluslararası anlaşmalar ile Batı Trakya Türk Azınlığının garantörü anavatanımızın T.C Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias ile Atina da gerçekleştireceği resmi ziyaret öncesi Batı Trakya’yı ziyaret etti.

Uçakla Dedeağaç Havalimanına inen Çavuşoğlu daha sonra Gümülcine’ye geçerek ilk olarak Gümülcine Başkonsolosluğu’nda seçilmiş Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve seçilmiş İskeçe Müftüsü Ahmet Mete ile görüştü. Görüşmenin ardından Celal Bayar Azınlık Lisesini ziyaret etti. Kendisine Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, Celal Bayar Lisesi öğretmen, öğrenci, velileri ile Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu bünyesinde bulunan Türk Azınlığın tüm seçilmişlerinin eşlik ettiği Çavuşoğlu buradaki temaslarının ardından okul bahçesinin karşı tarafında bulunan yaşlı bir Türk kadının yanında durdu, elini öptü ve ziyarete damgasını vuracak şekilde “Sizler dik durun her zaman yanınızdayız” dedi.

Çavuşoğlu daha sonra Eşekçili köyünde Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu üyelerinin onuruna verdiği yemeğe katıldı. Çavuşoğlu’nun Batı Trakya’da son ziyaret yeri ise merhum liderimiz Dr. Sadık Ahmet'in kabri oldu.

1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile emanet edildikleri Yunanistan’da, Yunanistan’ın uyguladığı tüm baskılara, göç zorlamaları ve asimilasyon politikalarına rağmen, anavatanın gücü, desteği ve kendi inanç ve değerleri ile milli kimliğinden taviz vermeksizin Türk Azınlık olarak Batı Trakya’da yaşamaya devam eden Batı Trakya Türkleri, Büyük Türk Milletinin kendisine emanet ettiği, Batı Trakya davasını savunmada, yaşatmada, mücadele etmenin onur ve şerefi ile yaşamaktadır. Bu süreç ve ziyarette Batı Trakya Türk Azınlığı davasının temsilcileri, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu ve Batı Trakya Türk Azınlığının tüm köklü kurumları dikkate alma hassasiyetini gösteren T.C. Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na manevi yönden büyük anlam taşıyan bu ziyareti için teşekkür ederiz.

Tarafların ikili görüşmelerinde iki ülke arasında mevcut sorunların çözümüne katkı sağladığını umuyor ve ikili ilişkilerdeki pozitif gelişmelerden de en büyük kazancı bölgemizin ve mutluluğu da azınlığımızın yasayacağını düşünmekteyiz.