
Her zaman demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden ve bununla övünen Yunan Parlamentosu bizi yine yanıltmadı ve sınıfta kaldı.
Yunan Parlamentosunun 19 Eylül 2017 tarihinde AB Uyum Yasaları ve İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı düzenlemeleri ortadan kaldırmak için getirilen kanun teklifinin görüşmeleri sırasında, gündeme İskeçe Türk Birliği tartışmaları damga vurdu. Muhalefetin yoğun tepkileri ile Yunanistan Adalet Bakanı tarafından yapılan açıklama ile geri çekilen kanun teklifi sonrası yaşananlar hakkında Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Hüseyin “Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Yunanistan Parlamentosundaki tartışmalar ve sonrasında yaşananlar bizim için sürpriz olmamış ve bizleri şaşırtmamıştır” dedi.
Devamında “1988 ve 1990 yıllarında yaşanan 29 Ocak olaylarının da sebebi 1982 yılında alınmış bir kararın, Kasım 1987’de Yüksek Yunan Yargısı tarafından onanması ile Batı Trakya Türk Azınlığının artık bu gidişe bir dur demesi ve BİZ TÜRK’üz diye haykırmasıdır.
Yüksek Yunan Yargısının “Batı Trakya’da Türk yoktur bu sebeple de bu kurumların tabelalarında Türk kelimesinin bulunmasına gerek yoktur” şeklinde aldığı karar 29 Ocak olaylarına sebebiyet vermiş, bunun sonucunda da yürütülen hukuk mücadelesi ile 2007 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İskeçe Türk Birliğinin tabelasındaki “TÜRK” kelimesinin hukuka aykırı şekilde kaldırıldığı için de Yunan Devletini mahkum etmiştir.
Yaklaşık 10 yıl sonra da Yunan Parlamentosuna uyum yasaları çerçevesinde getirilen kanun teklifinin ırkçı Altın Şafak ile bu güne kadar da her daim tekrarladığımız gibi SYRİZA’nın Batı Trakya Türk Toplumunu teslim ettiği koalisyonun küçük ortağı faşist ANEL Partisi milletvekillerinin itirazları sonucu geri çekilmesi de bizi yanıltmamıştır.
Maalesef Demokrasiden dem vuran, İnsan Hakları havarisi kesilen bir milletin tarihine kara leke olarak geçen ve geçmişte İskeçe Türk Birliği kriterleri olarak anılan bu kara tablo gündem yaratmaya devam ediyor. Bu ırkçı ve faşist temsilcilerine, ilk başta Yunan halkının kendisinin tepki vermesi gerektiğini beklediğimizi beyan ederiz.
Ayrıca Yunan Parlamentosu temsilcilerinin de bu baskıya boyun eğmeyerek Batı Trakya Türk Toplumunun Lozan Antlaşması ve karşılıklı ikili antlaşma ile protokollerle doğan ve bu güne kadar gasp edilen kazanımlarının, tekrar iadesine kadar gidebilecek adımların atılmasına vesile olacak bu kanun teklifinin, 10 gün sonra gerçekleştirilecek görüşmelerdeki oturumda kabul etmelerini beklediğimizi beyan ederiz” dedi.

Yalçın BAYER
SYRİZA, Türkler ve Batı Trakya
Yunanistan'ın 'ince' engellemelerine karşı, Dışişleri kadar Gümülcineli Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun da ne kadar gayret ettiğini biliriz.