
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin Batı Trakya Türk Azınlığı’nın etnik kimliğini inkara yönelik oldu bittiye dayalı uygulamaların sorumlularına seslendi.
Genel Başkan Hüseyin yaptığı açıklamada; “Son dönemde Yunan derin devletinin simgesi haline gelen ve Batı Trakya Türk Azınlığından sorumlu tek yönetici gibi hareket eden Yunanistan Eğitim Bakanlığı Dinişleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis' in kabul edilmesi mümkün olmayan son uygulamasına dikkat çekti. Yunanistan da yaşayan Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarının kimliklerini tanımaktan korkan, her fırsatta hukuka inanmış ve demokrasinin beşiği olduklarını iddia eden Yunanistan Devleti ve yetkililerinin ne yapmaya çalıştıklarını anlamış değiliz” dedi.
Devamında “Yunan Derin Devletinin dernek kapatma kararları ile birlikte 1983 senesinden beri ortaya atıp kabul ettirmeye çalıştığı, Batı Trakya Türk Azınlığı yerine “YUNAN MÜSLÜMANLARI” tabiri ilk defa bu kadar bariz haksız bir uygulama ile ortaya konulmuştur. Düne kadar bize “MÜSLÜMAN AZINLIK” diyen Yunan devleti, AZINLIK STATÜSÜNDEN soyutlama adına artık bundan vazgeçtiğini kanıtlarıyla bizlere göstermek suretiyle Gümülcine Azınlık Medrese-i Hayriye Ortaokul-Lisesi’nin isminden AZINLIK kelimesini kaldırdı.
Görünen o ki haksız ve hukuka aykırı şekilde bundan böyle Yunan derin devleti ve faşist zihniyetli işbirlikçileri tarafından kendi söylemlerinde göre “YUNAN MÜSLÜMANLARI” olarak adlandırılacağız. Haksız şekilde ikili ve uluslararası antlaşmalara aykırı şekilde alınan kararla, Gümülcine’de faaliyet gösteren Medrese bugüne kadar "Gümülcine Azınlık Medrese-i Hayriye Azınlık Ortaokul-Lisesi " olarak adlandırılıyorken 24 Aralık tarihinden itibaren de "Gümülcine Müslüman Medrese-i Hayriye Ortaokul ve Lisesi" olarak kayda geçti.
Yapılan bu değişiklik “YUNAN MÜSLÜMANLARI” tabirinin resmiyet kazanması adına yapılmış bir hamledir. Kısacası bu şekilde oldu bitti ile sonuç vermeyecek derin devlet tezini kayda geçirme girişimidir. Batı Trakya Türkleri yüzyıllardır yaşadığı bölgede azınlık hakları uluslararası antlaşmalarla Yunanistan idaresine emanet edilen azınlıkta kalmış Türklerdir. Mesnetsiz tezlerle yaratmaya çalıştığınız Türk etnik kimliğini inkar politikalarınızdan artık vazgeçin.
Türk Yunan ilişkilerinin gerilmesini fırsat bilerek her zaman yaptığınız gibi Batı Trakya Türk Azınlığına kesmeye kalktığınız faturalar geri tepecektir, bundan da şüpheniz olmasın. Unutmayın ki yapılan haksızlıkların hesabını sorma ve haksızlıklara misliyle cevap verme güç, imkan ve inancına sahip olan her bireyin, her an karşınıza çıkma ihtimali olduğu gibi toplumsal reaksiyonla toplumun haklarının gaspına müsaade etmeyeceğinden de şüpheniz olmamalıdır. Batı Trakya Türk Azınlığının sabır sınırlarını sınamayın.
Etnik kimlik inkarında İTB kararını halen faşist ve şımarık Yunan idaresine uygulatamayan Avrupa Birliği üyesi ülkeleri ve AİHM ile birlikte Avrupa Konseyini’de bu çirkinliklere dur demeye davet ediyoruz.
Yunanlı idarecilerin daha sonra telafisi imkansız hale gelecek bu tür toplumu geren hukuksuz iş ve işlemlerden uzak durmaya ve bu çirkin durumu düzeltmeye davet ederek yapılan uygulamayı şiddetle kınıyoruz. Bu doğrultuda bir kez daha dile getirmek gerekirse gasp edilen haklarımızın tamamını elde edene kadar, haklı toplumsal varlık mücadelemizi en güçlü şekilde sürdürmeye de devam edeceğiz.” dedi.

Yalçın BAYER
SYRİZA, Türkler ve Batı Trakya
Yunanistan'ın 'ince' engellemelerine karşı, Dışişleri kadar Gümülcineli Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun da ne kadar gayret ettiğini biliriz.