Yılladır görev yaptığım Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği'nde Genel Başkanlık görevine seçilmiş olmak bana hayatımın en büyük gururunu yaşattı. Aynı zamanda da, çok önemli bir sorumluluk yükledi.
27 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulumuza katılanlar başta olmak üzere Milli Davamıza desteğini esirgemeyen tüm hemşehrilerimize ve Batı Trakya sevdalılarına bir kez daha teşekkür ediyorum.
Değerli kardeşim Necmettin Hüseyin'den teslim aldığım sancağı, daha yükseklere çıkarabilmek için canım pahasına mücadele edeceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
75 yıl önce bu derneği kurarak Davamızın en önemli sac ayaklarından birini oluşturan Baki Zorlu ve Muhittin Karasu ile marangoz Hayrettin Giray, berber Ali Uzöner ve kunduracı Muharrem Trak'ın emaneti namusumuzdur.
Geçmiş dönemlerdeki Genel başkanlarımızın görev sürelerindeki tecrübeler pusulamızdır.
Tüzüğümüz ise ana yol haritamızdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün gösterdiği yolda yılmadan yürüyerek, Lozan Barış Antlaşması'nda kazanımımız olan ve gasp edilen tüm haklarımızı almak için son nefesimize kadar çalışacağız.
Sevincinizde de, üzüntünüzde de, yardıma ihtiyaç duyduğunuz anda da yanınızda olacağız.
BTTDD çatısı altında yıllarca yapmış olduğum Genel Merkez Yöneticiliği ve Şube Başkanlığı ile Rumeli Türk Dernekleri Federasyonu Genel Sekreterliği görevlerim ile birbirinden değerli ekip arkadaşlarımın işimizi kolaylaştıracağı inancındayım.
Batı Trakya'da, anavatan Türkiye'de ve dünyanın farklı coğrafyalarındaki hemşehrilerim en büyük güvencemizdir.
Milli Davamızı, üçlü sac ayağı kurumlarımız; Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu ve Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu ile dayanışma içerisinde yürümeyi hedefliyoruz.
Genel kurulda da dile getirdiğim gibi; biz, biriz beraberiz.
Batı Trakyamız, Davamız siyaset üstüdür.
Devletimizle, milletimizle ele ele vererek daha güzel yarınlar için mücadele edeceğiz.
Bizlerden beklenti yüksek. Bunu çok iyi biliyoruz.
Özellikle de Batı Trakya'da.
Yıllardır devam eden etnik kimlik, müftülük, vakıflar, eğitim alanlarındaki kronik sorunlara son yıllarda ekonomik kriz, sosyal sorunlar, göç ve yeni baskılar eklendi.
Atalarımızın mezarları dozerlerle kırılıp dökülüyor.
'Artık yeter' demek için biz hazırız.
Önemli projelerimiz de hazır.
İlk icraatımız, 11 Ayın Sultanı Mübarek Ramazan ayında Keşan'da “Meriç’in İki Yakası Buluşuyor” diyerek düzenlediğimiz geleneksel iftar programımız oldu.
Meriç'in iki yakasındaki yoldaşlarımızla, tüm kurum başkan ve yöneticilerimiz ile buluştuk ve kucaklaştık.
Birlik beraberliğimizi pekiştirdik.
Geleceğe ışık tutacağız.
Ertesinde derneğimizin kurumsallaşması noktasında önemli adımlar planlıyoruz.
Hizmet noktasında kaliteyi yükselteceğiz.
Dijitalleşmeye önem vereceğiz.
Ankara, kurum ve kuruluşlar, yerel yönetimler ve şubelerimize ziyaretler gerçekleştireceğiz.
Tüm bu çalışmaları yürütürken, camiamızla birlikte, birlik ve beraberliğimize zarar verenleri tespit edip, gerekeni yapacağız.
Kısacası, 75 yıllık çınarımızın etrafını saran ayrık otlarını tek tek temizleyeceğiz.
Ekilmek istenen nifak tohumlarını da anında yok edeceğiz.
Atanmışlarla değil, adanmışlarla yürüyeceğiz!
Kim ki kendini ya da birilerini bu davanın üzerinde görmeye kalkarsa karşısında bizi bulacak.
Batı Trakya'da ve anavatanda kurum ve kuruluşlarımız, derneklerimiz, davamız ve neferlerimiz üzerine etki etmeye çalışan kişi, cemaat, tarikat benzeri yapılanmalar, karşısında bizi bulacak.
Yasaların bize tanıdığı imkanlar çerçevesinde Batı Trakya Türk Azınlığının her ferdinin hakkını her yerde sonuna kadar savunacağız.
Bu noktada, tabii ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devletimizin ve halkımızın kararlarına karşı boynumuz kıldan ince olacaktır.
Kıymetli hemşehrilerim; Ayşe Teyze, Mehmet Amca, Ahmet Kardeş, Umut bebek... gelecek bizim.
Belki Dr. Sadık Ahmet gibi şehit, Mehmet Emin Aga gibi gazi olacağız ama kazanılmış haklarımızı bir gün mutlaka alacağız.
Yıllardır da gasp edilen haklarımız ve karşımıza çıkarılan her türlü zorluğa göğüs gerip Batı Trakya'da 'Türk' varlığımızı sürdüreceğiz.
Asla umudunu kaybetme.
Dar ağacında olsak bile son sözümüz:
Ne Mutlu Türküm Diyene.
Ne Mutlu Batı Trakya Türküyüm Diyene.