
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği olarak bu yıl "29 Ocak Millî Direniş Günü" anma etkinliği programımıza İstanbul’dan yaptığımız basın açıklaması ve konferansla devam ettik.
29 Ocak Milli Direniş Günü yıl dönümünü, kurucu üyesi olduğumuz Rumeli Türk Dernekleri Federasyonu paydaşlığında İstanbul’da Türkiye Bosna Sancak Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz etkinlikle andık.
Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hülya Emin’in konuşmacı olduğu etkinliğe Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği genel Başkanı Hasan Küçük ile Rumeli Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Adem Fazlıoğlu, Milli Eğitim Eski Bakanı Necdet Tekin, Batı Trakya Türkleri Kültür, Eğitim ve Sağlık Vakfı Başkanı Sebahattin Meriç, Batı Trakya Eğitim Araştırma ve Cami Yaptırma Vakfı Başkanı Hasan Şahin, Batı Trakya Türkleri dayanışma Derneği Gaziosmanpaşa Şube Başkanı Şaban Sakalı, İstanbul Batı Trakya Türkleri Spor Kulübü Başkanı Mehmet Gençoğlu, Rumeli Platformu Başkanı Nurgün Güngören, Rumeli Kanaat Önderleri Kurucu Üyesi Atila Baykal, CHP İstanbul İl Başkanlığı Trakya Balkan Rumeli Komitesi üyeleri, belediye meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve üyeleri katıldılar.
Rumeli Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Adem Fazlıoğlu’nun açılış konuşmasının ardından Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Küçük yaptığı konuşmasında “ Bizler, bir bütünün parçaları olarak Rumeli ve Balkan coğrafyasını temsil eden derneklerin temsilcileriyiz. Rumeli Türk Dernekleri Federasyonu, her biri kendi bölgelerinde konularında uzman ve kamu yararına faaliyet gösteren derneklerden oluşan, bu alanda ilk kurulmuş olan federasyondur.
Kuruluşumuzdan itibaren hedefimiz, bir bütün olarak hareket ederek güçlü yanlarımızı birleştirmek, el ele verip daha da güçlenmek olmuştur. Sosyal ve kültürel alanda gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerle, federasyonumuza üye derneklerin bölgesel kültürlerini ve değerlerini yaşatma konusunda önemli katkılar sunduk.
Bugün, federasyonumuzun kurucu üyesi olan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin organize ettiği, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın varlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olan 29 Ocak Milli Direniş Günü Anma Programı için bir aradayız.
Bu anlamlı programın düzenlenmesinde desteklerini esirgemeyen Rumeli Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Adem Fazlıoğlu ve ekibine; bugün burada bizleri ağırlayan Türkiye Bosna Sancak Derneği Başkanı Sayın Prof. Dr. Sedat Ziyade ve yönetim kuruluna; birazdan bizleri 29 Ocakların ruhuna taşıyacak olan Gazeteci Sayın Hülya Emin’e; ve 29 Ocak’ı bir dayanışma günü haline getirmek için çaba sarf eden herkese içten teşekkürlerimi sunuyorum.
29 Ocak, sadece bir anma günü değil, aynı zamanda dayanışmamızın, birlik ve beraberliğimizin simgesi olmuştur. Bu vesileyle, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hak mücadelesinde emeği geçen tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum.
Birlik ve dayanışmamızın daim olması temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyor, programın başarılı geçmesini diliyorum.” dedi.
Geniş bir katılımın olduğu toplantıda konuşan Hülya Emin, 29 Ocaklar’ın Batı Trakya Türk Azınlığının tarihinde bir milat oluşturduğunu belirtti ve 29 Ocak 1988’in Batı Trakya Türk Azınlığının en büyük kitlesel eyleminin yıl dönümü, 29 Ocak 1990’ın ise Batı Trakya Türk Azınlığı aleyhine gelişen bir saldırının yıl dönümü olduğunu vurguladı.
1980’li yıllara azınlığın büyük sorunlar ve baskılarla girdiğini anlatan Hülya Emin, 1983 yılında isminde Türk ifadesi yer alan azınlık kurumlarının tabelalarının polis tarafından indirilmesinin bardağı taşıran son damla olduğunu kaydetti.
Batı Trakya Türk Azınlığının en büyük kitlesel eylemi olarak tarihe geçen 29 Ocak 1988 ve 29 Ocak 1990 günü yaşananları katılımcılara aktaran Hülya Emin, sözlerini “Tarihini bilmeyen toplumlar geleceğine yön veremez. Tarihi bilmemiz, geçmişte yaşananları gelecek nesillere de aktarmamız gerektiğine inanıyorum. Düşmanlık ve kin duygularını perçinlemek için değil, geçmişte yaşanan çirkinliklerin bir daha tekrarlanmaması adına bunu yapmalıyız.” diyerek tamamladı.
Hülya Emin’in katılımcıların sorularına verdiği yanıtlarla devam eden anma töreni, Rumeli Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Adem Fazlıoğlu ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hasan Küçük’ün konuşmacı Hülya Emin’e plaket ve çiçek takdimi ile son buldu.
Genel Başkanımız Hasan Küçük'ün basın açıklaması:
29 OCAK: BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞININ ONURLU DİRENİŞ GÜNÜ
1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Yunanistan’a emanet edilen Batı Trakya Türk Azınlığı, asıl sahipleri olduğu topraklarda karşılaştığı tüm baskılara, göçe zorlama ve asimilasyon politikalarına rağmen varlığını ve kimliğini koruma mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir. Büyük Türk Milletinin emaneti olan Batı Trakya davası, Türk Azınlığımız için her şeyin üzerindedir. İnanç ve değerlerinden aldığı güçle, anavatanın desteğini daima hisseden Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı, Batı Trakya’da onurlu bir şekilde yaşamaya devam etmektedir.
TÜRK KİMLİĞİNİN İNKARI VE 29 OCAK OLAYLARI
1923’ten itibaren Yunanistan’ın sistematik asimilasyon politikaları, özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası daha da artmış ve sertlik dozajı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 1983 yılında kurulmasını takiben zirveye ulaşmıştır. Yunanistan, bunun intikamını Batı Trakya Türk Azınlığı üzerinden almak istemiştir. 1983 yılında isminde “Türk” kelimesi bulunan sivil toplum kuruluşlarının kapatılması kararı, son olarak Yunan yüksek yargısı tarafından da tescillenmiş ve “Batı Trakya’da TÜRK yoktur” ifadesiyle karara bağlanmıştır.
1987 Kasım ayında verilen ve gizli tutulan bu karar, Batı Trakya Türklerini yok sayma politikalarının en somut göstergesi olmuştur. Batı Trakya Türk Azınlığı, bu kararı ancak 1988 Ocak ayında öğrenmiş ve baskılara boyun eğmediğini göstermek için de tüm engellemelere rağmen 29 Ocak 1988 günü Gümülcine meydanında 20 binden fazla kişinin katıldığı büyük bir protesto yürüyüşüyle “Biz Türk’üz, varız ve buradayız!” diye haykırmıştır.
29 OCAK 1990: MEZALİMİN YILI
29 Ocak 1988’deki onurlu direnişin ardından, iki yıl boyunca azınlık sorunlarında bir ilerleme kaydedilmemesi üzerine, 1990 yılında Batı Trakya Türkleri, yıl dönümünde bir mevlid düzenleyerek bu olayı anmak istemiştir. Ancak Yunan yerel basını, kilise ve aşırı grupların kışkırtması sonucu, fanatik Yunanlılar galeyana getirilmiş ve 29 Ocak 1990’da Gümülcine çarşısında bulunan Türk işyerlerine yönelik büyük bir saldırı gerçekleşmiştir. 300’ü aşkın işyeri yağmalanmış, insanlar yaralanmış, Batı Trakya Türklerinin kanı akıtılmıştır. O gün, Batı Trakya Türk Azınlığı tarihin en büyük mezalimlerinden birini yaşamıştır.
DİRENİŞİN VE KARARLILIĞIN SEMBOLÜ: 29 OCAK
Batı Trakya Türk Azınlığının milli kimliğini inkâr etmeye çalışan zihniyete karşı birlik ve beraberlik içinde gösterilen bu dik duruşu Türk tarihinin onurlu sayfalarında yerini almıştır. 9 Eylül 1946’da kurulan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği olarak, 37 yıldır bu direnişin ve mücadele ruhunun yıl dönümünü anmanın gururunu taşıyoruz. Bu mücadele, sadece Batı Trakya Türk Azınlığının değil, tüm insanlığın hak, adalet ve özgürlük arayışının da sembolüdür.
Her yıl düzenlediğimiz anma etkinlikleriyle sesimizi farklı yerlerden duyuruyoruz. Taksim Atatürk Anıtı, Anıtkabir, Çanakkale Şehitlik Abidesi, Sarıkamış Şehitliği, Bosna Hersek’te Potoçari Anıt Mezarlığı, Ayasofya Camii ve son olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Selanik’teki evi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Beş Parmak Dağlarından yükselen sesimiz, bu davanın unutulmadığını ve unutulmayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir.
SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Baskıcı ve hukuksuz uygulamalara karşı verilen demokratik mücadeleler sonucunda vatandaşlık hakları kazanılmış olsa da, eğitimden müftülüklere, vakıflardan Türk kimliğinin tanınmasına kadar Lozan’dan kaynaklanan azınlık haklarımız büyük ölçüde gasp edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına rağmen bu sorunlar çözülmemiş, aksine yenileri eklenmiştir. Azınlığın ekonomik ve sosyal sorunları derinleşmiş, Türk kimliğinin inkârı politikaları sürdürülerek toplumumuz ötekileştirilmeye çalışılmıştır.
TÜRK VARLIĞI SONSUZA KADAR DEVAM EDECEKTİR
Unutulmamalıdır ki Batı Trakya’daki Türk Azınlık, Yunanistan’ın kararıyla varlık kazanmış değildir. Batı Trakya’daki Azınlık TÜRK’tür ve TÜRK olarak varlığını sürdürmeye devam edecektir. Hiçbir baskı, inkâr ve haksızlık Batı Trakya Türk Azınlığının haklı mücadelesini durduramayacaktır.
Bizler, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği olarak, bu davayı kararlılıkla savunmaya ve sesimizi her platformda duyurmaya devam edeceğiz. 29 Ocak, Batı Trakya Türklerinin milli kimliğini, onurunu ve birlik ruhunu simgeleyen kutlu bir gündür. Tüm dünya bilmelidir ki, Türk kimliği inkâr edilemez ve sonsuza kadar var olacaktır.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

Yalçın BAYER
SYRİZA, Türkler ve Batı Trakya
Yunanistan'ın 'ince' engellemelerine karşı, Dışişleri kadar Gümülcineli Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun da ne kadar gayret ettiğini biliriz.